Bangladeş-Myanmar sınırını belirleyen ve İstanbul Boğazı’nın 3-4 katı genişliğe sahip Naf Nehri’ni gece kayıkla gizlice geçen AA ekibi, Myanmar’daki şiddet olaylarından kaçmak için yola çıkan Rohingya Müslümanlarının dramını görüntüledi.
AA ekibi, Bangladeş-Myanmar sınırını belirleyen Naf Nehri’ni kayıkla gece gizlice geçerek Myanmar’ın Arakan (Rakhine) bölgesinde yaşadıkları şiddet olaylarından kaçmak için yola çıkan Rohingya Müslümanlarının dramını görüntüledi.
Rohingya Müslümanlarının Myanmar’da uğradıkları şiddet olaylarından canlarını kurtarmak için son derece tehlikeli bir yolculukla Bangladeş’e kaçışı sürüyor.
Her gece çaresizlik içinde her şeylerini geride bırakan onlarca Rohingya Müslümanı, Bangladeş-Myanmar sınırını belirleyen Naf Nehri’nden kayıklarla gizlice Bangladeş’e kaçıyor.
İstanbul Boğazı’nın üç-dört katı genişliğinde olan ve Hint Okyanusu’na dökülen Naf Nehri’nin dalgalı sularında zorlu bir yolculuğun ardından Bangladeş’e ulaşan Müslümanlar, yakalanmaları halinde zorla geriye gönderiliyor.
Yakalanmadan geçebilmek için gece saatlerini tercih eden Rohingya Müslümanları, yaklaşık bir saat kürek çektikten sonra Bangladeş kıyısına ulaşıyor.
-Askerler nehir boyunda nöbet tutuyor-
AA ekibi olarak bu tehlikeli yolculuğu görüntülemek amacıyla Bangladeş’te yaşayan Rohingya Müslümanlarından olan ve İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı’nın Türkiye’den getirdiği yardımların Rohingya Müslümanlarına ulaşmasını koordine eden rehberlerimizle Cox’s Bazar’dan yola çıktık.
Yaklaşık 3 saatlik yolculuğun ardından nehre yakın bir yerde araçlardan inerek yola yaya olarak devam ettik.
Nehir boyunda askerler nöbet tuttuğu için rehberlerimiz bizi bir evin içinden geçirerek nehre giden yoldaki tarlalara götürdü. Belimize kadar yükselen suların ve çeltik tarlaların içinden yürüyerek Naf Nehri kenarındaki ağaçların arasına gizlenmiş kayığa bindik.
Rehberlerimiz araçta telefonlarımızı ve bütün ekipmanlarımızın ışıklarını güvenlik nedeniyle kapattırdığı için kayığa el yordamıyla ulaşabildik.
Rehberlerimizin, iki taraftaki güvenlik görevlilerinin de nehirde ışık görmeleri durumunda bize ateş edebilecekleri uyarısı üzerine kamera ışıklarını açmadan seyahat ettik.
Bölgeyi ve nehri iyi bilen 4 kayıkçı kürek çekerken bir diğeri ise kayığa dolan suları boşaltarak kayığın batmasını engellemeye çalıştı.
Yaklaşık bir saat kürek çektikten sonra Myanmar’ın Arakan kıyılarına ulaştık. Burada kaçış hazırlığı yapan Rohingya Müslümanlarını bulmak için rehberlerimiz kayığı Naf Nehri’nin Arakan içine uzanan bir koluna yönlendirdi.
Arakan içlerinde bir müddet gittikten sonra nehir kenarındaki ağaçların arasında gizlenen kayıklara ulaştık. Karaya çıkınca Arakan içlerinden yaklaşık 5 kilometrelik yaya yolculuğunun ardından nehir kenarına ulaşan 25 kişilik Rohingya Müslümanlarını bulduk.
-“Güvenli bir yaşam için değil kayıkla, yüzerek bile karşıya geçerim”
Nehir kenarında korku içinde ve göz yaşlarıyla yaşadıklarını anlatan Rohingya Müslümanları, kendilerine sahip çıkılmasını ve ülkelerine geri gelebilmeyi umduklarını söylediler.
Gruptakilerden Yunus isimli yaşlı adam, yiyeceklerinin tükendiğini, evlerinin de askerler tarafından yıkıldığını anlattı. Camide namaz kılmalarına izin verilmediğini kaydeden Yunus, “Müslümanlara işkence ediyorlar. Gündüzleri dışarıya çıkamıyoruz. Çok zor bir yolculuğun ardından bu nehre ulaştık. Güvenli bir yaşam için değil kayıkla, yüzerek bile karşıya geçerim” dedi.
Myanmar askerlerinin kendilerini insan olarak görmediğini söyleyen Yunus, “Myanmar askerleri genç kızları toplayıp götürüyor, bir daha da geri göndermiyorlar. Müslüman ülkeler bize yardım etsin” diye konuştu.
Jainub adlı kadın da Arakan’da açlık çektiklerini belirterek, “Kocamı öldürdüler. Bir kardeşimi götürdüler, kendisinden bir daha haber alamadık. Dışarı çıkmamıza izin vermiyorlar. Genç kızlara tecavüz ediyorlar” dedi.
-“Müslüman ülkeler bizim sıkıntılarımızı kalplerinde hissetmiyor”
Kucağında çocuğuyla göz yaşları içinde konuşan Hatice de Myanmar askerlerinin ibadetlerine izin vermediğini, Ramazan ayında işkenceyi daha da artırdıklarını söyledi.
Daha önce de Bangladeş’e kaçtığını, ama Bangladeş sınır muhafızları tarafından yakalanarak zorla geri gönderildiğini anlatan kadın, “Myanmar’a dönünce güvenli bir yer bulamadım. Çocuğumla birlikte tekrar kaçmayı denemek zorundayım” diye konuştu.
Kocasının Myanmar askerleri tarafından götürüldüğünü ve geri dönmediğini kaydeden Hatice, korkudan geceleri uyuyamadığını anlattı.
Ayesha Begum adlı kadın da “Barış ve huzur istiyoruz. Myanmar’da askerlerden, Bangladeş’te ise sınır muhafızlarından saklanarak yaşamak istemiyoruz. Kocamı askerler götürdü, bir daha haber alamadık. Üç gündür açım. Arakan’da muz ağaçlarını yedik onlar da bitti. Müslüman ülkeler bizim sıkıntılarımızı kalplerinde hissetmiyor” dedi.
Myanmar’da kalmalarına izin verilmediğini anlatan Ayesha Begum, “Bizi kendi topraklarımızda istemiyorlar. ‘Siz Arakan’a ait değilsiniz’ diyorlar” diye konuştu.
Mahmud Yusuf adlı kişi de böyle giderse 15-20 yıl içinde Arakan’da Müslüman nüfusun yok edileceğini belirterek, Myanmar hükümetinin soykırım uyguladığını söyledi.
-Bir zorluktan başka bir zorluğa göç-
Bir umutla Myanmar’dan kaçan Rohingya Müslümanlarının kayığının hareket etmesinin ardından biz de kayığımıza binerek birlikte Bangladeş’e doğru yola çıktık.
Anne ve babası askerler tarafından götürülen Hanna isimli 6 yaşındaki kız da yakınları tarafından Bangladeş’e doğru yola çıkan kayığa alındı. Anne ve babasından haber alınamayınca yakınları Hanna’nın güvenliği için Bangladeş’e gönderilmesine karar vermiş.
Bu Müslümanlar, Bangladeş’e ulaşınca geceyi gizli bir barakada geçirecekler. Yarından itibaren ise çocuklarıyla Bangladeş içlerine doğru ilerleyip bir şekilde başlarının çaresine bakmaya çalışacaklar.
Mülteci kamplarına yerleşmek onlar için lüks. Çünkü Bangladeş hükümeti yeni gelenlerin kamplara yerleşmesine izin vermiyor. Yakalananlar zorla geri gönderiliyor. Yakalanmaktan korkan Rohingyalılar da Bangladeş içlerine doğru ilerleyerek polise yakalanmadan yaşamaya çalışıyor.
Onlar için iki seçenek var: Ya Myanmar’da kalıp her an öldürülme korkusuyla yaşayacaklar ya da tehlikeli bir yolculuğun ardından Bangladeş’e geçerek polise yakalanmadan başlarını sokabilecek bir baraka arayacaklar. (AA)