A Haber’de yayınlanan Deşifre programı bir skandalı daha ortaya çıkardı. Yaşamak niçin olmazsa olmaz en temel ihtiyacımız olan suya lağım suyu karıştı. Hem de kaynak suyu diye damacana da satılıyor. Damacanaların temizliği yeterli yapılıyor mu? Damacana suyu diye dere suyu mu içiyoruz? Sağlık Bakanlığı usulsüzlüklere karşı ne gibi önlemler almaya hazırlanıyor? İşte bu soruların cevabı dün akşam yayınlanan Deşifre programında masaya yatırıldı.
A Haber ekibi önce 55 farklı markaya ait damacana suyu topladı. Alınan örnekler 10 ayrı labaratuvarda incelendi. Analiz sonucunda 55 numunenin 41’inde insan ve hayvan dışkılarında bulunan bakterilerin olduğu ortaya çıktı. Yani piyasada satılan damacana sularının yüzde 75’i içilemez durumda.
Sağlık Bakanlığı damacana suları üç ayda bir kontrol ediyor. Yılda bir de ruhsat yenileme işlemi yapılıyor. Tahlil sonuçlarını Sağlık Bakanlığı Yetkilisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aksoy da değerlendirdi:
Kendi suları kaynak olarak yeterli olmayan bazı firmalar zamana zaman ilave kaynak kullanarak kaçak dolum yapabilir. Bunları tespit edersek mutlaka gereğini yaparız. 2012 yılında bizim aldığımız örneklerde yüzde 3 civarında uygunsuzluklar var. Bu uygunsuzluklar da doğrudan ruhsat iptalini gerektirecek şeyler değil.
Peki TÜRKLAB’ın analiz sonuçlarıyla bakanlığın sonuçları neden birbirinden farklı çıkıyor? 19 litrelik polikarbon damacanalar tekrar tekrar kullanıldığı için temizliği büyük önem taşıyor. Çünkü temizlik kuralına uymayan firmaların suları mikroplu çıkıyor.
Sağlık Bakanlığı sorunun çözülmesi için kaçak dolumların önüne geçilmesi gerektiği görüşünde. Bunu için de çipli damacana uygulaması başlatılacak.
Sağlık Bakanlığı Yetkilisi Aksoy dün akşam canlı yayınlanan Deşifre programında, “Bu endişeleri gidermek için çipli damacanaları zorunlu hale getirmek istyoruz. Bununla ilgili çalışmaları yakında nihayete erdireceğiz” dedi.
En temel ihtiyacımız olan su için tehlike çanları çalıyor. Vatandaş suya dere suyu karıştıranların da deşifre edilmesini istiyor.
