22 Temmuz operasyonunda mahkemeye ilk posta sevk edilen 12 polisten Yakup Saygılı, Kazım Aksoy, Arif İbiş, Mustafa Demirhan ve Hüseyin Korkmaz TCK 312/1’den yani darbeye teşebbüsten tutuklandı. Mahkemeye ikinci posta sevk edilen 8 polisin ise henüz sorgularına başlanmadı.
Yakup Saygılı, 17 ve 25 Aralık tutanaklarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için ‘Dönemin Başbakanı’ ifadesini kullanmıştı.
İstanbul merkezli 16 ilde gerçekleştirilen operasyonlar kapsamında 3 Eylül Çarşamba günü adliyeye sevk edilen ve mahkeme sorguları tamamlanan 12 polisten 5’i tutuklandı. Tutuklananlar arasında, eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı da var. Mahkeme 7 kişiyi ise serbest bıraktı.
Savcılık, zanlıları, ”Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” ve ”casusluk” suçlarından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye göndermişti.
33 polis gözaltına alındı
Organize Suçlar ve Mali Şube ekiplerinin yürüttüğü operasyonda 1 Eylül Pazartesi günü saat 06.30 sıralarında aralarında eski emniyet müdür yardımcıları Mahir Çakallı ve Hamza Tosun ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube’nin eski müdürü Yakub Saygılı ve eski müdür yardımcısı Yasin Topçu’nun da bulunduğu 14’ü rütbeli 33 polis gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan ikisi il emniyet müdür yardımcısı, üçü şube müdürü, biri emniyet amiri, sekizi başkomiser, komiser ve komiser yardımcısı, 19’u da polis memuru.
Gözaltına alınan iki il emniyet müdür yardımcısından Çankırı Polis Meslek Eğitim Merkezi’ nde görevli Hamza Tosun Ankara’da, meslekten ihraç edilen Mahir Çakallı ise İstanbul’da gözaltına alındı.
Meslekten ihraç edilen şube müdürleri Yakub Saygılı ve Kazım Aksoy ile halen Karaman’da görev yapan şube müdürü Yasin Topçu da İstanbul’da yakalandı.
Şüphelilerden bir emniyet amiri Afyonkarahisar’da, dört başkomiser İstanbul, Diyarbakır, Bitlis ve Van’da, bir komiser İstanbul’da, üç komiser yardımcısından ikisi İstanbul, diğeri Muğla’da, 19 polis memuru ise İstanbul, Ağrı, Adıyaman, Ardahan, Diyarbakır, Erzurum, Giresun, Hakkari, Kütahya, Sivas, Şanlıurfa, Van ve Zonguldak’taki adreslerinde gözaltına alındı.
Gözaltı sebepleri
Şüpheli polislere resmi evrakta sahtecilik, hükümeti yıkmaya teşebbüs iddiaları başta olmak üzere birçok suçlama yöneltilirken, imha etmeleri gereken, yaptıkları dinleme operasyonlarının kayıtlarını sakladıkları da öne sürülüyor.
Yasal olarak operasyonlarda yapılan dinleme kayıtlarının eğer suç unsuru taşımıyorsa ve herhangi bir işlem yapılmamışsa 10 gün içinde imha edilmesi gerekiyor.
17-25 Aralık operasyonları sonrası başlatılan soruşturma kapsamında mülkiye müfettişleri ile yeni göreve gelen uzman polislerin tespitlerine göre, bu operasyonları yapan aralarında şu anda gözaltına alınan polislerin de bulunduğu şüpheliler, kullandıkları bilgisayarların içini boşalttı.
Ancak teknik imkanlar kullanılarak bilgisayarlardan silinen bilgilerin bir kısmı kurtarıldı. Buna göre yasal süre içinde silinmesi gereken dinleme kayıtlarının silinmediği, 17 Aralık operasyonuna kadar saklı tutulduğu ve ayrıca kendilerince de kopyalandığı belirlendi.
Polislerin bilgisayarları incelendi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Emniyeti’nde Gülen Cemaati’ne yakın polislerin görevdeyken kullandıkları 14 bilgisayarı inceletti. Emniyet’te yapılan incelemede polislerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili notlar tuttuğu belirlendi. Raporda, ‘Erdoğan’dan ‘dönemin başbakanı’ ve benzer birçok tanıma yer verildiği tarafımızdan anlaşılmıştır’ denildi.
Savcılık, polisin hazırladığı bilgisayar raporunu ve eklerini inceledi ve 3. dalga operasyon başlatıldı. 17 ilde 33 polis gözaltına alındı. Şüpheli polislere, meslektaşlarının hazırladığı bu rapor ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki ‘notlar’da sorulacak.
22 Temmuz’da başladı
İstanbul’da da 22 Temmuz ve 5 Ağustos tarihlerinde, Gülen Cemaati ile ilişkili oldukları iddia edilen polislere yönelik yasadışı dinleme suçlamasıyla operasyonlar düzenlenmiş, gözaltına alınan 160 polisten 42’si tutuklanmıştı.
Operasyon kapsamında serbest kaldıktan sonra savcının itirazıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan 17 polis de teslim olmuş, beşi tutuklanmıştı.
Ne haber la Saygısız Yakup! Nasssıl! Nezarethane eyi mi? Keyifler gıcır mı? Kendinizi kral sanıyordunuz değil mi? Bir gün bu durumlara düşeceğiniz aklınızın köşesinde bile geçmiyordu değil mi? Oysa önünüzde Adil Serdar Saçan gibi bir numuneyi bile görmeyecek kadar pusulanız şaşmıştı değil mi? Bu daha ne ki? Suçlarınızın sabit olduğuna hele bir karar verilsin bakalım, çocuklarınıza anlatılacak çoook kahramanlık hikayeleriniz olacaktır. Rabbimin bile teveccühünden mahrum kaldığınızı hala anlamamak için direniyorsunuz, ya şöyle bir durup olayları aklı başınızda bir değerlendirin! Allah kuluna her şart altında yardımını esirgemeyeceğini hepimiz biliriz değil mi? Yıllardır en ince ayrıntısına kadar hesaplayıp devreye soktuğunuz girişimleriniz demek ki Allah’ın indinde de teveccüh görmemiş olmalı ki sizleri böyle rezil rüsva ettiğini hala anlayamıyor musunuz? Yardımlarını kestiğini, sizleri başarısızlığa uğratmak için bütün tuzaklarınızın yerle bir ettiğini görmeyecek kadar aptal mısınız? Bazıları buna şansta der, şansızlık üzerinden konuşacak olursak, bu şansızlığınızın Hikmeti ne diye düşünebiliyor musunuz? Neden Neden Neden diyebiliyor musunuz? Dediğiniz zaman doğruları bulacağınızı akıl edinemiyor musunuz?
İşte İlahi adalet denilen şey de tam budur…sen yıllarca bu ülkenin en başarılı bürokratlarına iftira et rezil et hapislere tık…sonra bak bakalım nezaretin tadı nasılmış!!! size acınmayacak zira zalime acınmak caiz değildir…hadi bakalım nezarethane hayatınızda başarılar bakalım size kim 900 maaş ödül verecek nezarette