MEDYAGÜNDEM- Topu topu kaç kişi okuyor biliyor musunuz o gazeteyi? 27 bin… Tiraj raporunda en alt seviyede… Aydın Doğan’ın 16 yıllık markası, Eyüp Can’la diri diri mezara gömüldü.
Hani kapatsanız o gazeteyi basın dünyasından hiçbir şey eksik olmaz…
Radikal’den söz ediyoruz…
Ama böylesi başarısız bir gazetenin yazarlarına bakılacak olursa, arkadaşların egosu tavanda… Kendilerini Wall Street Journal yazarı falan sanıyorlar… Öyle bir havaları var… Yazı yazmayı bilmeyen, muhakeme etme becerisi gösteremeyen, hem salak, hem de cahil birine köşe yazdıracak kadar dipte bir gazete; Radikal…
Gazetenin bitişiyle paralel kendine bile faydası olmayan başka bir yazarı ayrıldı diye yine “provokatörlere” gün doğdu. Hükümete vurmak için şimdi herkes “Hepimiz Radikal’iz, hepimiz Yıldırım Türker’iz” maskelerini taktı.
Medyada gürültü çıkartanlara bakıyorsunuz, alayı aynı torbanın içine girmiş isimler. Ergenekoncu da orada, liboş da orada, solcu da orada, sağcı da orada… Hükümete yönelik bir malzeme olmayagörsün, medyadaki “derin çete” tutarsızca, ilkesizce herkesi ve her şeyi kullanmaktan imtina etmiyor.
Yıldırım Türker ayrıldı diye ortalığı velveleye veriyorlar.
Ama bu işte bir yanlışlık var…
Her gün bıkmadan ve usanmadan Twitter’da küfretme özgürlüğünü kullanan, hükümete karşı medyadaki genel nefret dalgasınıa göre haberler yapan, yazılar yazan “malum çete”, ısrarla ve inatla işi “medyada hükümet baskısı”na getiriyor.
Oysa o kadar özgürler ve bu bile onlara yetmiyor…
Köşelerinden operasyon üstüne operasyon yapıp, boyunlarındaki tasmalarının sahiplerine göre yazılar yazıp, sonra da buna itiraz edilince, haklı biçimde tepki gösterilince ağlaşmaya başlıyorlar.
Oysa millet nezdinde bir karşılıklarının olmadığının farkında bile değiller.
Yıldırım Türker ya da Radikal medyadan çıksa eksikliğini kim hisseder?
Topu topu 27 binlik bir gazetenin yazarı işte. Kendine bile faydası yok.
Yıldırım Türker krizinin de Tarhan Erdem’in yazısının sansür edilmesi krizinin muhatabı da Eyüp Can’dır.
Bu işin hükümetle bir alakasının olmadığını o açıklamalıdır.
Gazetesini teslim ettiği o “derin zihniyetin” ortalığı velveleye vermesine zemin hazırlayan kendisidir. Bunu da düzeltecek olan yine bizzat kendisi olmalıdır.
Aslında Eyüp Can’ın yapması gereken, “Ben bu gazeteyi bitirdim” deyip çekip gitmektir, Radikal’in de kapısına kilit vurulmalıdır.
Aydın Doğan’ın hanesine zarar yazan, hiçbir katkısı olmayan, 27 bin satıp tirajı daha da eriyen bir gazeteyi çıkarma ısrarı da anlaşılmaz bir durum arzetmektedir.
Normal şartlarda kar-zarar hesabı yapan, zarar üreten her varlığın hayatına son veren Aydın Doğan’ın Radikal ısrarı da ilginçtir.
Bu arada “Bu ülkede gazeteci kalmak zor” diye “ağlaşan”, ortalığı yıkan medyadaki malum “derin yapı”, kimi kandırıyor?
Elinizi tutan kim?
Yazmak için Aydın Doğan’a mı ihtiyacınız var?
Gazetecilik Aydın Doğan’ın parasıyla mı yapılabiliyor?
Yazın hadi, elinizi tutan kim?
medyagundem.com