“Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin yayımladığı bildiride imzaları bulunduğu gerekçesiyle Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) görevli 21 akademisyenden 12’si gözaltına alındı.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttüğü soruşturma kapsamında, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak” ile “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından dolayı bildiriye imza atan 21 akademisyen hakkında gözaltı kararı alındı.
Polis ekipleri, akademisyenlerden 12’sini gözaltına aldı, 9 akademisyen hakkında da gözaltı işlemlerin devam ettiği öğrenildi.
Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi, bir süre önce bir bildiri yayınlamış, bu bildiri tepki çekmişti.
Kocaeli Manşet gazetesinin haberine göre gözaltına alınan akademisyenler şunlar:
Adem Yeşilyurt, Ar. Gör., Kocaeli Üniversitesi
Aynur Özuğurlu, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Burcu Yakut Çakar, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Derya Keskin, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Güven Bakırezer, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Hakan Koçak, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Hülya Kendir, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Kuvvet Lordoğlu, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Mehmet Cengiz Erçin, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Mehmet Rauf Kesici, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Mehmet Ruhi Demiray, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Nilay Etiler, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Onur Hamzaoğlu, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Özlem Özkan, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Ümit Biçer, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Veli Deniz, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Yücel Demirer, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Zelal Ekinci, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Selime Güzelsarı, Yrd. Doç., Abant İzzet Baysal Üniversitesi
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ’NDEN AÇIKLAMA
Kocaeli Üniversitesi Senatosu’nun konuya ilişkin yaptığı açıklama ise şöyle: “11.01.2016 tarihinde, çeşitli üniversitelere mensup bir grup akademisyen tarafından yayınlanan bildiri, tüm yurtta olduğu gibi üniversitemizde de büyük infial yaratmıştır. Devletimizin birliği ve bekası için güvenlik güçleri tarafından vatan toprağında teröre karşı verilen kahramanca mücadeleyi, bu uğurda dökülen şehit kanlarını hiçe sayarak ‘katliam ve kıyım’ olarak nitelendirmek demokratik hak ve özgürlük kavramı ile asla bağdaşmamaktadır. Terörün her türlüsünün karşısında yılmadan duran Kocaeli Üniversitesi, bazı akademisyenlerin bu yaklaşımını teröre destek olarak görmekte ve yayımlanan bildiriyi şiddetle kınamaktadır. Bu bağlamda kurumumuzdaki ilgili kişiler hakkında Rektörlüğümüzce idari soruşturma süreci başlatılmış olup, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
madem bu akademikler devletin terörle mücadele etmesine karşı ve terör örgütleriyle müzakereye bu kadar meraklı o zaman benim kendilerine bir teklifim var daeş terörüyle de mücadele etmeyelim onlarla da masaya oturalım öyle ya dünyada en çok sosyolojik tabanı bulunan terör örgütü daeş ne de olsa.. Dünyanın dört bir yanından akın akın savaşçılar daeşe katılmaya suriyeye koşuyorlar bu teklife ne derler acaba? madem düşünce özgürlüğü var neden birileri de devlet daeşle mücadele etmesin müzakere etsin diye bildiri yayınlayamıyor? böyle bir bildiri yayınlansa bugün düşünce özgürlüğü havarisi kesilen bu akademikler ve onları mamalayan malum sermaye kesimleri yine bu kadar demokrasi, özgürlük havarisi olabilirlermiydi acaba? daeş hiç olmazsa bebek, çocuk öldürmüyor caniliği daeş e rahmet okutan bir terör örgütüne sözcülük yapmak, terörün kol gezdiği bir gerçeklikte böylesine zıvanadan çıkabilmek karşılığında da bir bedel ödemeyi göze almayı gerektirir.. hadi bakalım şimdi bir zahmet tıpış tıpış adliyelere koşma zamanınız geldi..