Düşürüldüğü tuzağın şifrelerini çözdüğü belirtilen eski CHP lideri, yıllar süren suskunluğunu bozma kararı aldı.
Türkiye’ye derin komployu yapanların hiç istemediği bir şey oldu dün. CHP’nin eski lideri Deniz Baykal devreye girdi. Kendi genel başkanı Kılıçdaroğlu ve Meclis Başkanı Çiçek’le görüştü. Çarşamba günü de Köşk’te Cumhurbaşkanı ile bir araya gelecek. Bu, Baykal’ın alıştığımız yöntemi değil aslında. “Bildikleri olmalı” dedim. Kendisini aradım ve onunla uzun bir görüşme yaptım. Kafama takılanları sormak için birkaç kez daha aradım. Önce bu görüşmelerle ilgili izlenimimi aktarayım…
“17 ARALIKÇILAR İLE KASET KOMPLOCULARI AYNI”
Baykal birçok CHP’linin aksine 17 Aralık Operasyonunun adli değil siyasi ve ekonomik olduğu düşüncesinde. Yani hükümete yönelik bir komplo iması var. Bence Baykal “Üç buçuk yıl önce kendisine kaset komplosu kuranlar” ile “17 Aralık Operasyonunun senaristlerinin” aynı olduğunun artık farkında. Baykal Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e yaşananların bir “Devlet krizi” olduğunu söylemiş. Ekonominin daha da kötüye gidebileceğini, bunun herkese zarar vereceğini vurgulamış.
ÂKİL ADAM GİBİ
Baykal 17 Aralık sürecine dönük tartışmalarda âkil adam rolüne soyunmuş. Diyor ki: “Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı ile görüşme ihtiyacı hissettiğime göre söyleyecek önemli sözlerim var. İçinde bulunduğumuz şartlar malum. Sorumluluk duygum var. Devreye girme ihtiyacı hissettim.” Bizce Baykal hükümete yönelik komplo kurulduğu iddialarının delillendirilerek kamuoyuna anlatılmasından yana.
BAŞBAKAN’LA DA RANDEVU
Deniz Baykal’a “Başbakan’la görüşecek misiniz?” diye sordum. Kendisine has üslubuyla “Ercan Bey ben kimseyle görüşmem diyemem” dedi. “Hükümete yönelik komplo seziyor musunuz?” soruma ise “Hayır sezmiyorum” cevabını vermekten kaçındı. Baykal’ın bu dönemde çıkıp bu kadarını bile konuşması dikkat çekici.
“BAYKAL BAŞBAKAN’A YARDIM ETMEK İSTİYOR”
Baykal’ın şifresini çözmek için onunla konuşmak bir dereceye kadar etkili. Onu yakından tanıyan CHP eski PM Üyesi Korkmaz Karaca ile de şifrenin tamamını çözmek üzere görüştüm. Karaca diyor ki: “Sayın Baykal, Sayın Gül’e 17 Aralık süreciyle ilgili bildiklerini anlatacak. Baykal’ın sezgisi, olayda Türk iş dünyasına yönelik kirli bir senaryo olabileceği yönünde. Yapılanlar sonrası Deniz Bey’in Başbakan Erdoğan’ın yanında yer almasını istedim. Sanırım onunla da görüşecekler. Deniz Bey, en kötü seçilmiş iradenin bile derin yapılardan iyi olduğunu düşünüyor. Yoksa durup dururken kendisini ortaya atmaz.”
“KASET KOMPLOSU İLE BAĞLANTISI OLAN CHP’Lİ”
Gazeteci arkadaşım Gürkan Hacır’a da Baykal’ın temaslarına dönük düşüncesini sordum. Ona göre Baykal’ın bu sürpriz girişimi kaset komplosunu kendince çözdüğünü gösteriyor. Ve asıl bomba da şu; Baykal’a yapılan kasetli komplonun arkasında kamuoyunun çok yakından tanıdığı bir CHP’li var. İsim bende saklı. Ama temkinli olmakta da yarar var.
BAYKAL’DAN ÇİÇEK’E “DEVREYE GİRİN” RİCASI
Şimdi biraz da dünkü Cemil Çiçek Deniz Baykal görüşmesinin perde arkasına bakalım… Türkiye Gazetesi Meclis Muhabiri Şükran Kaban’ın edindiği bilgiye göre Baykal görüşmede Çiçek’in Cumhurbaşkanı ile birlikte krize el koymasını istedi. Çiçek’e, Başbakan Erdoğan’la da görüşmesi imasında bulundu. Başbakanın ailesini işin içine bulaştırmaya çalışanlara tepki gösterdi Baykal “Kimse anlamsız suçlamalara hedef olmasın. Böyle iddialar varsa da güvenilecek kişiler bunlara baksın. Yargı bağımsız olsun” dedi.
HER ŞEY O KADAR AÇIK Kİ…
Şimdi en başa dönelim… Diyelim ki Arjantin’in Patagonya bölgesinden birini getirdik. Türkiye’de son yirmi gün yaşananları anlattık. Kaset komplosuyla devrilen eski ana muhalefet liderinin de bu süreçte devreye girmesinden söz ettik. Patagonyalının yapacağı en hafif yorum, “İşin içinde iş var” olur. Hâlâ neler yaşandığını hissetmeyen var mı? (ERCAN GÜRSES/TÜRKİYE)
Baykal, Kılıçdaroğlu ve saz ekibini tarihe gömmelidir. CHP, Kılıçdaroğlu ve saz ekibinden kurtulmalıdır.