17/25 Aralık’ta amacına ulaşamayan FETÖ, bu kez AYM üzerinden yeni bir darbeye kalkıştı. Dündar ve Gül ile ilgili kararı, Erdoğan’a mesaj vermek için 1 hafta bekletti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Can Dündar ve Erdem Gül soruşturmasında kendisini “temyiz mahkemesi” yerine koyarak “ifade ve basın özgürlüğü” ihlali kararı verdi.
Yüksek Mahkemenin bu kararıyla, “casusluk” iddiasıyla yürüyen soruşturma da sekteye uğramış oldu. Böylece AYM, Anayasa ve yasaların kendisine vermediği bir yetkiyi kullanarak, bizzat anayasayı ihlal etti.
Bireysel başvurunun mantığına aykırı hükmeden Anayasa Mahkemesi, önceki gün verdiği Can Dündar ve Erdem Gül kararıyla “eski” günlerini hatırlattı. AYM’nin “367 kararı” gibi çok tartışmalı kararları sonrasında “yerindelik denetimi” yapmaması için anayasa değişikliği yapılmıştı. Yasaların anayasal denetiminde “yerindelik denetimi” yapamayan AYM, bireysel başvurularda Yargıtay ve ilk derece mahkemelerini by-pass eden karar almaya başladı.
DEKLARE ETTİ
Yürüyen bir soruşturmada sadece tutukluluğa itiraza ilişkin başvuruyu incelemesi gereken AYM, soruşturmanın konusu “casusluk faaliyeti” iddiası hakkında da görüş bildirdi. Mahkeme, yapılanı ‘basın faaliyeti’ olarak değerlendirerek “basın ve ifade özgürlüğü” kapsamında olduğunu peşin olarak deklare etti. Bu kararıyla da adeta “soruşturma yapılmasına gerek yok, yapılan casusluk değil, basın faaliyetidir. Bu nedenle de basın özgürlüğü kapsamındadır” demiş oldu. Anayasa Mahkemesi, kendisini hem hakim hem savcı hem de temyiz mercii olan Yargıtay’ın yerine de koydu.
TERÖR SUÇU
Mahkeme kararını ifade ve basın özgürlüğüne dayandırarak sanki basın faaliyetinden tutuklanmış gibi bir algı oluştursa da Can Dündar’ın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’ne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek (işbirlikçilik) suçundan tutuklandığına dikkat çekildi. Dosyada Dündar’a etki ajanlığı suçlamasında bulunuluyor. Adli çevreler de Dündar’ın basın değil, terör suçundan tutuklandığına dikkat çekiyor.
VARANK: AYM ERDOĞAN’I İKİ YILDIR BEKLETİYOR
Can Dündar ile Erdem Gül’ün AYM kararının ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank’ın attığı Twitter mesajı Türkiye’de yargının nasıl işlediğini gözler önüne serdi. Jet tahliye sonrası yazan Varank, “ Kayıtlara geçsin: Anayasa mahkemesi, Cumhurbaşkanımızın yaptığı hak ihlali başvurusunu tam 2 yıldır bekletiyor.” dedi.
LE MONDE’YE CASUSLUK SORUŞTURMASI
Anayasa Mahkemesi casuslukla yargılanan Can Dündar ve Erdem Gül’ün ‘hak ihlali’ gerekçesiyle tahliyesine karar verirken, Fransa’da yayın yapan Le Monde gazetesi hakkında, ‘gizli askeri bilgileri’ açıklamaktan soruşturma açıldı. Gazetenin “Fransa Libya’da IŞİD’e karşı gizli askeri operasyonlar düzenliyor” haberi, ülkeyi karıştırdı. Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian, yaptığı açıklamada, devlete ait gizli bilgileri ifşa etmekle suçladığı gazeteye soruşturma açtıklarını kaydetti. Gazeteye ‘devlete ait gizli askeri bilgileri’ sızdırdığı belirlenen kişilerin 5 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.
FETÖ’CÜLER BAYRAM ETTİ
AYM’nin kararı sonrası Paralel’in sosyal medyadaki trolleri adeta yeni darbe girişimini itiraf etti. Faruk Mercan, attığı tweet’te hedefin Erdoğan olduğunu “Saray’daki zatın yargıdaki ilk yenilgisi. Surda gedik açıldı. Hayırlısı” ifadesiyle açığa vurdu.
FETÖ’NÜN DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ
Casusluk ve devletin gizli belgelerini açıklamaktan 26 Kasım’da tutuklanan Can Dündar ile Erdem Gül, AYM’ye 6 Aralık’ta başvurdu ve 26 Şubat’ın ilk saatlerinde ‘hak ihlali var’ denilerek tahliye edildi. Devletin yargı sistemine yerleşen FETÖ oyununun ikinci perdesi de burada ortaya çıktı. Pek çok bireysel başvuruyu aylarca hatta yıllarca bekleten AYM, Dündar ile Gül’ün başvurusunu “jet” hızıyla işleme aldı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğum gününde tahliye ederek, FETÖ’nün doğum günü operasyonunun deşifre olmasını sağladı.
PLANIN İLK ADIMI AYM Mİ?
Erdoğan’a yönelik yeni darbe girişimi geçtiğimiz haftalarda gündeme gelmiş, Batı’ya, Cumhurbaşkanı’nı Beştepe’ye hapsetme sözü verildiği öne sürülmüştü.
Karar 1 hafta önce alındı
Yargı kulislerinde Anayasa Mahkemesi’nin Dündar-Gül kararını bir hafta önce aldığı konuşuluyor. Yapılan istişare toplantısında kararın alındığı, raportörün karar taslağını yazdığı ancak Ankara patlaması nedeniyle gelebilecek tepkiler nedeniyle bir hafta sonra kararın açıklandığı iddia edildi.
DAVA SÜRÜYOR TAKİPÇİYİZ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, devlet sırrını ifşa etmekle suçlanan gazeteciler Can Dündar ile Erdem Gül ile ilgili hukuki süreçleri, “Bu karar beraat kararı değil, tahliye kararı. Dünyanın başka ülkelerinde de bu tür casusluk davaları yapıldı, yapılıyor. Wikileaks hadisesinde olduğunda ne tür tedbirlerin alındığını gördük. Assage hala sığınmış vaziyette bulunuyor. Snowden’ın Rusya’da bir yerde gizlendiğini biliyoruz. Bu tür benzer davalarda batılı ülkeler tedbirler alınca, Türkiye’de yapılan muamelenin başka yerlere çekilmesi kabul edilemez. Hukuka uygun şekilde devam etmesi esastır, biz de bunu yanından takip edeceğiz.
HUKUK ZEDELENDİ
Karadeniz Teknik Üniversitesi Anayasa Hukukçusu Prof. Yusuf Şevki Hakyemez: “AYM’nin Can Dündar ve Erdem Gül kararı sanki dava düştü kararı gibi sunuluyor. AYM kararlarını bu yöne doğru çekmeye dönük bir çaba var. Böyle yapıldığı için de AYM kararının etkisi azalıyor. AYM şu anda tutukluluk konusunda bir karar verdi. Tutuklayan mahkeme de buna uydu. Ama AYM’yi bir Yargıtay’a çevirme ve temyiz ettik kararı gibi bir algı oluşturmaya dönük çaba var. Bu da hukuku zedeleyen bir yaklaşım olur.
(STAR)